Pages - Menu

14 Mart 2016 Pazartesi

BARIŞ konuşalım artık. Sabahtan akşama kadar dur durak bilmeden savaşlar anlatanlara inat, biz hep BARIŞ anlatalım çocuklarımıza. Madem biz savaş dedikçe savaşlar artıyor, o zaman BARIŞ diyelim artık. Madem bilmediğimiz, anlamadığımız bir savaşa taraf olmaktan yorulduk, o zaman savaşları güçlendirmeyelim. Artık tün gücümüzü BARIŞ'a verelim, çünkü ancak böyle dünyayı değiştirebiliriz.

21 Ocak 2016 Perşembe

Tam Affediyorum, Bi Gülme Geliyo Tövbe…

2015’in En Popüler Kelimeleri Top 100 listesi yapılsa, affetmek rahatlıkla ilk 3’te yer alır diye düşünüyorum. Akışta kalmak gibi, duyan tekrarlıyor ama kimse gerçekte ne anlama geldiğini bilmiyor. Kişisel gelişim meselesine ucundan kıyısından bulaşan herkes birbirini affetme peşinde. Affetmek aslında çok faydalı ve önemli, ama birçoğumuzu da zorlayan bir nokta. Zorlanmamız da aslında (bence) olayı epeyce yanlış anlamamızdan kaynaklanıyor.

18 Ocak 2016 Pazartesi

Geçen Bir Hayal Kurmuşum, Ooooofff Of!

Bir insana “Hayalini kurduğunuz her şey gerçekleşebilir” dediğim anda, genelde aldığım iki popüler cevap vardır. Karşımdaki ya inanmaz, küçümser bir tavırla “Ne yani, ben şimdi piyangodan bana bir trilyon çıktığını hayal etsem gerçek mi olacak?” der; ya da sinirlenir, “Eeee ben yıllardır beyaz atlı prensimi hayal ediyorum, nerde o zaman bu adam??!” diye bana çemkirir, sanki ben prensini tutup bir ağaç gövdesine bağlamışım da benim yüzümden gelemiyormuş gibi. Bu iki enteresan sorunun da tek bir cevabı var aslında: Evet, bu bahsettiğimiz hayallerin ikisi de basbayağı gerçek olabilir, ama kardeşim hayal kurmanın da bir adabı var!

12 Ocak 2016 Salı

Mutluluğu Yaratmak

Mutluluğumuzu her zaman, her yerde, her koşulda istisnasız biz yaratırız. Günlük koşturmaca içinde bunu unutmamız çok doğal tabi.. Gelin bugün bunu tersine çevirelim, kendimize küçük bir mutluluk yaratalım :))

11 Ocak 2016 Pazartesi

Bır Pazartesi Filmi Olarak: The Intern

Sıkıcı Pazartesiyi atlayıp da akşamında ne yapacağını bilemeyen, "Bir film açsam izlesem de keyfim yerine gelse" diyenler için bu hafta önerim: The Intern.
Oturup uzun uzun filmi anlatmak ve yorumlamak isterdim sizin için, ki emin olun hakkında söylenebilecek çok şey var. Ama buna gerek yok, çünkü film ilk 10 dakikasında kendini gayet güzel anlatıyor zaten. İzlerken filmdeki hayatın içine çekildiğinizi hissediyorsunuz, ve o hayat o kadar güzel ki geri dönmeyi istemiyorsunuz bile. İzleyin, pişman olmazsınız :)

Pazartesi Notu-3

Sahip olabileceğimiz en güzel aksesuar kocaman, sımsıcak, içten bir gülümsemedir. Bu hafta bu aksesuarı bol bol kullanmanız dileğiyle! :)

7 Ocak 2016 Perşembe

Yaklaşın, Başarının Sırrını Veriyorum!

Hayır, ben her girdiği şirkette CEO’luğa kadar yükselip zirvede bırakmış, süper başarılı bir iş kadını değilim. (En azından şimdilik değilim. Dünyaya Fortune 500 listesinden sesleneceğim günler de gelecek, o ayrı mevzu.) 100 ünlü zengin yöneticiye sorup, tek popüler cevap falan da almadım. Burada paylaşacaklarım, sadece ve sadece kendi kişisel gözlemlerimden ibaret.

6 Ocak 2016 Çarşamba

Çek Ordan Duygulara Bi Ayar

Kişisel gelişimi sürekli “Hani kuşlar ağaçlar, binbir renkli çiçekler” diye yaşamak zannedenlere sesleniyorum; o iş öyle değil. Yani kişisel olarak gelişince bütün dünyayı sevmeye falan başlamayacaksınız, hayatınız bundan sonra kadife kumaştan kırmızı halıda yürür gibi pürüzsüz akmayacak. Hoş zaten bu şekilde olmaması çok daha iyi, çünkü sürekli olarak aynı duyguda yaşamak hiç sağlıklı bir durum değil aslında. Bi nevi araba kullanmak gibi düşünün, hangimiz arabayı gün içinde sürekli aynı viteste sabit kullanabiliyoruz? O yolların kasisi var, viyadüğü var, otobanı var, İstanbul’da yaşıyorsanız cart diye önünüze fırlayıveren minibüsü var; var oğlu var. 

Her şeyin içinde güzellik vardır, yeter ki biz bakmasını bilelim. Güzellikleri gördüğümüz bir gün olsun bugün ;)