Sizin de etrafınızda bunlardan bolca var değil mi? Kadrolu
kurbanlardan bahsediyorum. Her durumda, her olayda, her zaman sızlanacak bir
şey bulmayı başarır bunlar. Yazın hava çok sıcaktır pişerler, kışın nazik
yerleri donar. Ucuza aldıkları her şey kalitesizdir, çabuk bozulur; pahalı olan
da zaten pahalıdır. Çalışırken hayat çok zordur, her gün kalkıp işe gitmek çok
sıkıcıdır; çalışmayınca zaten parasızlık, işsizlik, of ki offf. Piyangodan bir
milyon lira çıksa bile, “Hazıra dağ dayanmaz, arkası gelmedikçe ne anladım ben
bundan aman yaaa” diyebilme kapasitesine sahiptirler.
15 Aralık 2015 Salı
13 Aralık 2015 Pazar
Pazartesi Motivasyonu-2
Pazartesi sabahı kahvelerini böyle içenler, size de günaydın! Aylardır dört gözle Star Wars bekleyenler olarak da nihayet gözümüz aydın :))
7 Aralık 2015 Pazartesi
Yok Yok, Bu Pazartesi Kesin Başlıyorum
İsviçreli
bilim adamlarının son araştırmasına göre, yetişkin bir beyaz yakalı bu cümleyi
hayatı boyunca ortalama 3.973.297 defa kuruyormuş. Tabi ki bu istatistiği ben
salladım, ama ilk okuyuşta hepimiz empati kurduk, kabul edelim. Gerçek olma
ihtimali çok yüksek çünkü. Bu ve benzeri cümleleri sürekli kullanıyoruz değil
mi? Diyetisyene giden arkadaşımızdan aldığımız listeyi uygulamak için
Pazartesiyi, hep önünden geçtiğimiz ve broşürlerinden küçük bir koleksiyon
yaptığımız spor salonuna yazılmak için gelecek ayı, hayatımızı değiştirecek
bilimum önemli kararlar için yılbaşını bekleyip duruyoruz.
1 Aralık 2015 Salı
Şükretmek Ya Da Şükretmemek, İşte Bütün Mesele Bu
Kişisel
gelişimin biraz kafa karıştırıcı bir mevzu olduğunun farkındayım. Adı üstünde kişisel, yani son derece sübjektif
olması gereken bir konuyken, her kafadan bir ses çıkıyor ve herkes kendi
yöntemini tek doğru olarak satmaya
çalışıyor. Buna inanın, çünkü bugüne kadar konuyla ilgili yüzlerce
kitap/video/film/kayıt gibi bilimum materyali elden geçirmiş biri söylüyor bu
cümleleri. Kimisi diyor ki “Otur düşün, planlar yap, çok çalış”; ötekisi
kalkıyor diyor ki “Hiçbir şey yapmana gerek yok, sadece hayal kur o sana
gelir”. Kimisi diyor “Yoga neymiş ki, bildiğin deli saçması”; öbürküsü de diyor
ki “Aaaaa yogasız hayatta olmaz, gel otur şu matın üstüne, topuğunu ensene bir
koy da bak nasıl rahatlıyorsun”. Biri kalkıyor bir tarafından uydurduğu
cümleleri olumlama diye veriyor, öteki geliyor “Bırak olumlamayı falan, gel şu
şu ritüelleri yap bak nefesin açılacak, aşk hayatın canlanacak, gel kız
korkma…”
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)