Pages - Menu

7 Aralık 2015 Pazartesi

Yok Yok, Bu Pazartesi Kesin Başlıyorum

İsviçreli bilim adamlarının son araştırmasına göre, yetişkin bir beyaz yakalı bu cümleyi hayatı boyunca ortalama 3.973.297 defa kuruyormuş. Tabi ki bu istatistiği ben salladım, ama ilk okuyuşta hepimiz empati kurduk, kabul edelim. Gerçek olma ihtimali çok yüksek çünkü. Bu ve benzeri cümleleri sürekli kullanıyoruz değil mi? Diyetisyene giden arkadaşımızdan aldığımız listeyi uygulamak için Pazartesiyi, hep önünden geçtiğimiz ve broşürlerinden küçük bir koleksiyon yaptığımız spor salonuna yazılmak için gelecek ayı, hayatımızı değiştirecek bilimum önemli kararlar için yılbaşını bekleyip duruyoruz.


Aslında başvurabileceğimiz çok daha basit ve çok daha tatmin edici bir yöntem var: Başlamak.

Hemen şimdi, burada başlamak.

Şu anda olduğumuz yerden, elimizdekilerle, sahip olduğumuz imkanlarla başlamak.

Bunu seçmiyor olmamızın tek nedeni, henüz istediğimiz değişim konusunda net ve kesin bir karar verememiş olmamız. Ne kadar istersek isteyelim, değişimin korkutucu gelmesi çok doğal. İşin içinde yılların alışkanlığından vazgeçmek var, konfor alanını terk edip güvenli limandan bilinmeyen denizlere açılmak var. Ve bu hiç de göründüğü kadar kolay değil. Dilimize bile yerleşmiş bir söz vardır, aile büyüklerinden kesin duymuşsunuzdur; “Elin iyisindense kendi kötüm” derler. Yani sonunu bilmediğin bir şeye, o sonun çok iyi olma ihtimali bile olsa girme; olduğun yerde kal derler resmen.

Aksi gibi hayatın da şöyle gıcık ve klişe bir kuralı var: değişmeyen tek şey değişimin kendisi. Aslında hepimiz her gün sürekli değişiyoruz, ama bunun farkına bile varmıyoruz çoğu zaman. Düşününce siz de fark edeceksiniz, her gün bir öncekinden farklı. Yarın sabah yolda giderken, bugün görmediğiniz birini göreceksiniz; radyoda bugün duymadığınız bir şarkı duyacaksınız; ve bunlar size bugün düşünmediğiniz yepyeni şeyler düşündürecek. Bugün yaşamadığınız bir deneyim yaşayacaksınız, ve ister istemez düşüncelerinizde, hislerinizde farklılıklar oluşacak. Aslında şu anda hiçbirimiz bir önceki gün olduğumuzla bile aynı kişi değiliz, olmamız da mümkün değil çünkü hayat da, evren de her gün değişiyor. Hal böyle olunca otomatik olarak biz de günden güne farklılaşıyoruz.

İnsanı bu anlamda gerçekten motive edebilecek tek bir şey var: Aynı kalma korkusunun, değişme korkusundan daha ağır basması. Ne zaman ki olduğumuz yerde kalmak bizi her şeyden daha fazla korkutmaya başlar, işte o zaman hayatımızı değiştirecek adımları atmaya hazırız demektir. Ancak o noktada kararlılıkla harekete geçebiliriz, ki oradan sonrası da zaten domino taşı etkisiyle geliverir.
Siz bir kere başlayın, bakın ondan sonrası ne kadar keyifli olacak J

fotoğraf:http://prakovic.edublogs.org/2015/05/31/getting-baseline-data-for-goals-and-program-development/

1 yorum: